"Kızımın sesini duymadan uyuyamıyorum"

Takımımızın başarılı file bekçisi Hakan Arıkan, özel hayatının kapılarını Beşiktaş Dergisi’ne açtı. Evinde ziyaret ettiğimiz oyuncumuz, eşine nasıl evlenme teklif ettiğinden kızına duyduğu büyük sevgiye kadar her şeyi sizler için anlattı.
Sezonun ilk yarısındaki başarılı grafiğiyle dikkat çeken kalecilerimizden Hakan Arıkan, elindeki sakatlık nedeniyle takımımızın devre arası kampına katılamadı. Bir yandan sağlığına kavuşmak ve Beşiktaş’a faydalı olmak için sabırsızlanan Hakan, bir yandan da bu zamanlarını “aşkım” dediği kızıyla geçirdiği için çok mutlu. Kendi deyimiyle, sakatlığın tadını çıkarıyor… İşte Hakan’ı tam da bu dönemde ziyaret ettik ve keyifle okuyacağınıza inandığımız bu röportajı gerçekleştirdik.

Nasıl bir ailede büyüdün?
Babam memurdu ve futbolla çok ilgiliydi. Aşırı derecede futbol fanatiğidir. Hani futbolla yatar, futbolla kalkar deyimi var ya aynen öyle… Eskiden bu kadar çok kanal yoktu, her akşam sekiz gibi yayınlanan TRT’deki futbol haberlerini izlerdi. Eskiden de amatör olarak voleybol oynamış, o nedenle benim futbolcu olmamı destekledi.

Futbolla yatıp, kalkma konusunda sen de baban gibi misin?
Futbolla yatıp kalkıyoruz (gülüyor) ama onun gibi değilim. Hiçbir zaman arkadaşlarımla ya da evde futbolla ilgili konuşmam.

Eşinle nasıl tanıştınız?
Kocaeli, Karamürsel’de Zeynep’le aynı mahallede büyüdüğümüz için önceden de birbirimizi tanıyorduk. 22 yaşımda Kocaelispor’a geldiğimde görüşmeye başladık ve bir yıl içerisinde evlendik.

O bir yılı çok hızlı geçtin…
(Gülüyor) Evet, bizim için de çok hızlı geçti. Bakınca aslında beş yıl geçmiş.

Evlenmeye nasıl karar verdiniz?
Aslında ben evlenmeyi hiç düşünmüyordum. Kendisine de söylemiştim. Ama daha sonra kafa yapısı ve güzellik olarak beni kaldırabilecek bir insan olduğunu düşündüm. Onu tanımadan önceki düşüncelerimle tanıdıktan sonrakiler bir anda değişti.

Nasıl evlenme teklif ettin?
Kocaeli’den İstanbul’a gelmiştik. Tam köprünün üzerinden geçerken arabayı durdurdum ve “Benimle evlenir misin?” diye sordum. O da kabul etti.

Evlilik hayatında neleri değiştirdi?
Hayatımı tamamen değiştirdi. Kocaelispor’da oynarken İkinci Lig’deydik ve çok kötü dönemler geçiriyorduk. Anadolu takımlarının maddi ve manevi koşullarını biliyorsunuzdur. Evlilik kararını aldıktan, hatta nişanımızdan iki gün sonra Ankaraspor’a transfer oldum.

Evlilik kararı sana uğurlu gelmiş…
Evet, aynen öyle oldu. Bütün hayatım iyi yönde değişti. Evlilik, zaten çok kutsaldır.

Günlük hayatında nasıl değişiklikler oldu?
Açıkçası zaten ben bekarken de çok fazla gezen bir insan değildim. Geceleri dışarı çıkmazdım. Devamlı tesislerdeydim. Şu anda da tek başıma dışarı çıkmam, sadece eşimle birlikte arada sırada yemeğe gidiyoruz. Zaten eşim de dışarı çıkmayı pek sevmiyor. Her Türk ailesi gibi bir aileyiz. Küçüklükten görmüş olduğum bir şey. Futbol yaşantımın dışında devamlı ailemle birlikteyim. Bundan da büyük bir zevk alıyorum.

Dışarıdan sessiz bir insan gibi gözükmen aynı zaman da duygusal birisi olabileceğin izlenimi veriyor.
Duygusaldım, diyelim.

Aslında hayata karşı duygusallığını değil de, eşine karşı duygusal ve romantik olup olmadığın sormak istiyorum.
Tabii ki, öncelikle eşime karşı saygım her zaman korurum. Daha doğrusu aileme karşı… Aileme karşı saygımı hiçbir zaman yitirmem. O yüzden duygusalımdır, romantik olmam gereken yerlerde de romantiğimdir.

(Tüm ısrarlarımıza rağmen, Hakan romantik anları ya da sürprizleri ile ilgili ser verip sır vermiyor. Biz de farklı yöntemler deniyoruz ama yine de pek başarılı olamıyoruz) Hiç hayalini kurduğun ama eşine yapmayı bir türlü başaramadığın sürprizin var mı?
Şöyle bir şey söyleyeyim; çok şükür ki, bugüne kadar eşime ne söz verdiysem tutmaya çalışmışımdır. Kendi elimde olduğu sürece yaparım. Sürprizler için de aynı şey geçerli.

Kızından, onun hayatındaki yerinden söz etsek biraz…
O bambaşka bir şey. Hazel, en değerli varlıklardan birisi şu anda…

İlk doğduğu anda ne hissettin?
İlk zamanlar hiçbir şey hissetmedim. Yeni yeni çok önemli şeyler hissediyorum. Belki diğer babalar da öyledir. Onun sesini duymadan uyuyamıyorum. Normalde hiçbir zaman yanımızda uyumasına izin vermiyorduk ama son zamanlarda hiç de öyle değil. Aşırı derecede sempatikleşmeye başladı, baba-kız olarak aramızdaki ilişki de aşk gibi oldu. İnanın, o derecede değişti.

Kamplara gittiğinde ne yapıyorsun?
Çok özlüyorum. Webcam’den görüşüyorduk.

Elindeki sakatlık nedeniyle devre arası kampına gitmedin. Tabii ki sakatlık kötü bir şey ama tam da aşkınız yoğunlaştığı zamanda bir arada olmak da sana iyi gelmiştir.
(Gülüyor) Evet gerçekten öyle oldu. Sakatlığın da tadı çıkıyormuş.

Birlikte neler yapıyorsunuz?
13.00 gibi okuldan geliyor ve uyuyor. Uyandıktan sonra oynuyoruz ya da çıkıp beraber dolaşıyoruz. Henüz iki buçuk yaşında… Bazıları erken yaşta okula gitmesinin yanlış olduğunu söylüyor ama ben avantaj olduğunu düşünüyorum. İnsanlarla diyaloğu çok iyi, sosyal aktivitelere katılıyor, İngilizce öğreniyor. Şimdiden renkleri, dairenin, karenin ne olduğunu biliyor. Konuşması aşırı derecede arttı. Özellikle son altı ayda…

Çok konuşmasından hiç rahatsız olmuyor musun?
(Gülüyor) İnanılmaz... Hiç susmuyor. Bazen kaçıyorum… Ama bir süre sonra “Baba gel” diye bağırıyor ve mecburen yeniden yanına gidiyorum.

Akşam o uyuduktan sonra herhalde film izlemeye ya da başka şeyler yapmaya vakit buluyorsundur?
Evet, genelde öyle oluyor. Macera filmlerini seviyorum. Bond serisini çok severim. Özellikle de Türk filmlerine bayılıyorum. Özellikle son zamanlarda çok güzel Türk filmleri çekiliyor.

Çok etkilendiğin bir film oldu mu?
En son Avatar’ı seyrettim, mükemmelmiş. Görüntüler, efektler gerçekten çok iyi.

Avatar’daki gibi dünyayı tüketiyoruz ya da 2012’deki gibi kıyamet kopacak gibi şeyler sende endişeye sebep oluyor mu?
Kıyametin ne zaman kopacağını Allah bilir. Ama biz insanlar dünyayı mahvediyoruz. Zaten böyle giderse buzullar eriyecek ve dünya suların altında kalacak. Bu öngörüler de beni endişelendirmiyor. Benim için önemli olan bu andır ve bulunduğum yerdir. Ona göre planlı, programlı yaşamımı sürdürürüm.

Kızınla ilgili hayaller kuruyor musun?
Tabii ki… En çok istediğim şeyler, onunla bir gün sinemaya gitmek, oturup bir kahve içmek ya da bir restaurantta yemek yemek.

Başka çocuk düşünüyor musunuz?
Şu anda öyle bir düşünmeniz yok. Ben Hazel’ın tadını iyice çıkarmak istiyorum.

Müzik konusunda tercihlerin nasıl?
Her türlü müziği dinlerim. Hiphop, Türk Sanat Müziği dinlerim. Yelpazem geniştir bu konuda. Sadece hayatımda hüznü sevmiyorum. Arabesk de severim ama aşırı derecede yıpratıcı şarkıları dinlemem. Mesela geçenlerde bacanağım geldi, o Rock’n Roll’u çok sever. Onunla televizyonda bir konser izledik. İnanılmaz hoşuma gitti, önceden pek dinlemezdim.

Evde eşine yardım eder misin?
Birbirimize her konuda yardım ederiz. Paylaşımcı insanlarız. Evlilikte her şeyi paylaşmak çok önemlidir.

Bir sorun olduğunda hemen oturup konuşur musun?
Ben genelde dinlerim. Öncelikle karşı tarafın fikrini alırım, çözülebilecek bir şeyse ondan sonra düşüncemi söylerim. Ki çözeriz de… Aile içerisinde çözülemeyecek şey yoktur.

Teşekkür eder, mutluluğunuzun devamını dilerim.

Röportaj: Serpil Kurtay
Fotoğraflar: A.Kürşad Kaplan-Rahman Sağıroğlu